DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI,

Birlik ve Dayanışma Sendikası, henüz çok genç olmasına karşın, birinci basamağın ve özellikle Aile Hekimliği ‘nin sorunlarına çok büyük bir önem vermiş ve önemli gelişmelere imza atmış bir sendikadır. Aile Hekimliğine sahip çıkan çalışanların, her geçen gün artan iş yükü karşısında ezilmelerine, anayasal dinlenme hakkına ve İLO sözleşmelerine aykırı olan ve pek çok yer de ihtiyaç dahi olmayan nöbetlere zorlanmalarına, dayatma sözleşmelerle iş güvencesiz kalmalarına seyirci kalmayacaktır. Bugün Şanlıurfa’daki meslektaşlarımıza Başta Şanlıurfa Dernek Başkanımız Hacı Yusuf Eryazgan’a uygulanan mobbing ve sözleşme feshi tehdidi nedeniyle buradayız.

Birlik ve Dayanışma Sendikası olarak; Sağlık ve Sosyal Hizmetler işkolunda çalışanların hak ve hukukunu koruyan, birinci basamak sağlık çalışanlarının ve sivil toplumun güçlü birleştirici etkisi ve dayanışması altında ilerleyen bir mücadeleyi hedeflemekteyiz. Çalışmalarımızda ve Kurumsal ilişkilerimizde, Sendikamız ve Üyelerimiz her zaman mücadele/uzlaşma dengesini korumuş olup duruşunu her zaman temel insan haklarından ve özgürlüklerden yana sergilemiştir.

Birlik ve Dayanışma Sendikası olarak her platformda ortaya koymuş olduğumuz sağlam irade, Sağlıkta Kamu Kurum ve Kuruluşlarında çöreklenmiş, vesayetçi anlayışa hizmet eden bazı kişileri rahatsız etmiştir. Şanlıurfa’da yaşanan olaylar tamamen haksız, kanuna aykırı, ben bilir ben yönetirim rahatlığıyla sergilenmiş bir gösteridir ve gerçekte işini canla başla yapmaya çalışanlara karşı bir güç gösterisidir.

Yöneticilerinin, görev, yetki ve sorumluluklarını unutarak, Sağlık Çalışanına karşı sergiledikleri baskı, hakaret, taciz ve Mobbing girişimi, itibarsızlaştırma ve etkisiz hale getirme çabası içerisinde olduklarının bir göstergesidir

Gelinen bu süreçte idari görev yürütenlerin, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcilerine karşı ortaya koymaya çalıştığı antidemokratik tavır oldukça manidardır. Memuruna karşı hakkaniyetle bağdaşmayan bu davranışlar bir meydan okumanın göstergesi değil midir?

Unutmayın ki! Sivil Toplum Örgütü olarak bugünkü eylemimiz sadece bir başlangıç ve uyarıdır! Bundan ötürüdürki başta Türkiye Halk Sağlığı Kurumumuzu ve Sayın Valimiz’i göreve davet ediyor, bu haksız uygulamanın derhal sona erdirilmesini ve sorumluların görevden alınmasını talep ediyoruz.

Bugün Şanlıurfa’da yaşananlar, pek çok ilimizde de farklı şekillerde yaşanmaya devam etmekte olup, bu haksızlıkların sona ermesi için derhal yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve adil bir sözleşme için mutabık kalınması gerekmektedir. Bu vesileyle Birlik ve Dayanışma Sendikası olarak Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanımız, Sağlık Bakanımız, Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızdan istediğimiz ve henüz yanıt alamadığımız randevu taleplerimizi resmi yazılarımız yanısıra sizler aracılığıyla bir kez daha yinelemek isteriz.

Bugün bu uyarıyı dillendirmek için alanlarda olanlar; baskı ve zulme asla boyun eğmeyecektir!

Tüm bunların ışığında pek çok Sivil Toplum Kuruluşuyla birlikte sesimizi duyurmak için Sağlıklı Aile Hekimliği Platformu’nu oluşturduk. Platform olarak 27 Kasımda twitter eylemi, 28 Kasımda siyah kurdela eylemi ve 29 Kasım’da Ankara mitingiyle sahalarda olacağız. Aile hekimliği uygulamasının sahanın sesine kulak tıkanarak başarıya ulaşamayacağını, halkın sağlığıyla oynanmasına seyirci kalmayacağımızı bir kez daha bildiririz. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için, uzlaşma, hoşgörü ve bir arada yaşama kültürünün geliştirilmesi için direneceğiz.

Sağlıkçıya Adalet Yoksa, Bakanlığa Huzur Yok!

Tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz.

BİRLİK VE DAYANIŞMA SENDİKASI YÖNETİM KURULU

Bir cevap yazın