BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARI BİRLİK VE DAYANIŞMA SENDİKASI HUKUK KOMİSYONU TOPLANTI TUTANAĞI ( 26.08.2014)

DAMGA VERGİSİ İADESİ HUKUKSAL SÜRECİ VE GÖRÜŞLER:

Sendikamız Hukuk Komisyonu toplantısında, Aile hekimliği çalışanlarına uygulanan Damga vergisi kesintisi işlemlerinin, 213 sayılı Vergi Kanunu, 488 sayılı Damga vergisi kanunu ve 6111 sayılı kanun çerçevesinde hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iade istemli açılan davalar ve dava kararları tartışıldı.
Bu konuda davalar, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’na karşı vergi mahkemelerinde açılmaktadır. Son 4 yıl içerisinde, bazı illerde davalar kazanıldığı gibi bazı illerde de kaybedilmiştir. Kazanılan davalara karşı Maliye bakanlığı itirazı ile Bölge idare mahkemesine taşınan davalarda da bazı kararlar bozulmuştur. Maliye bakanlığı alınan kararları temyize götürmekte ve hukuki süreci zorlayıcı, aile hekimliği çalışanlarına mağduriyet doğuran çalışmalarını sürdürmektedir.
Hukuk Komisyonu üyeleri tarafından, İl vergi mahkemelerinde ve Bölge idare mahkemelerinde verilen red kararlarının gerekçeleri değerlendirildi.
Maliye Bakanlığı Genelgesi’ne istinaden Vergi mahkemelerinde verilen red kararı ve illerde farklı kararların verilmesi nedeniyle, davaların açılma gerekçelerinin incelenmesi ve kaybedilen davaların gözden geçirilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldı.
Maliye Bakanlığı’nın aile hekimliği sözleşmelerinde hesaplanabilir kısım dışında kalan ücret üzerinden yapılan kesintilerin iadesinin yapılması yönündeki görüşünü içeren yazısı sonrası mahkemelerin konuya vergi uyuşmazlığı üzerinden bakmaya başladıkları görüşü değerlendirildi. Ve aile hekimliği çalışanları ile uzlaşma yoluna gidilmesi sürecinin yürütüldüğü fikri ortaya atıldı.
Damga vergisi kesintisinde, hesaplanabilir kısım dışında kalan ücret kesintisinin idare tarafından ödenmesi sürecinde, dava açanlara bazı idareler tarafından ücret ödenmediği gündeme getirildi. Bu konuda farklı örnekler tartışıldı.
Son dönemde, Bazı sendikalar ve Maliye Bakanlığı konuyu Danıştay’a taşıdı. Danıştay aile hekimliği çalışanlarına yönelik damga vergisi kesintileri ve geri ödenmesi hususunda bazı kararlar aldı. Maliye Bakanlığı bu kararları Danıştay en üst karar organı olan Danıştay Genel Kuruluna götürerek tüm Türkiye’yi bağlayacak İçtihatlar Kurulu kararı almaya çalışıyor. Hukuki süreç bitmediği gibi iade edilen kesintilerin aile hekimliği çalışanlarından geri alınması gibi bir tehlike de söz konusudur.
Diğer yandan, Danıştay 9.Daire tarafından 26.12.2013 tarihinde alınan kararla Maliye Bakanlığı’nın aile hekimliği çalışanları hizmet sözleşmesinin damga vergisine tabi olduğu yönündeki yazısını iptal etti ve yürütmesinin durdurulmasına karar verildi. Kararda ayrıca, 6111sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 25.02.2011 tarihinden sonra tesis edilen aile hekimliği sözleşmelerinin damga vergisinden istisna olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir.
Bununla birlikte, yasal itiraz süresini kaçıran aile hekimliği çalışanları için farklı bir yol üzerinden gidilerek damga vergisi kesintilerinin iadesi istenmiştir. Vergi mahkemelerine, vergi hatası düzeltme talepli itirazlar yapılarak kesintilerin geri ödenmesi talep edilmiştir. Birçok İl Vergi Mahkemelerinde davalar kazanılmıştır. Ancak, Kayseri ve Gaziantep Vergi Mahkemeleri, sözleşmenin belli parayı ihtiva etmediği tespitinin sözleşme ve yönetmelik hükümlerinin incelenmesine bağlı olduğunu belirterek vergi hatası düzeltme taleplerini hukuki ihtilaf olarak değerlendirmiştir. Ve söz konusu işlemin idari davada incelenmesi gerektiği görüşü açıklanarak, iddianın Vergi Mahkemelerinin inceleme konusu olmadığı gerekçesiyle reddetmiştir.
Edirne Vergi Mahkemesi’nde görülen davada, yasal itiraz süresi kaçırılan ve vergi hatası düzeltme talepli açılan davanın reddi yönünde verilen karar, Bölge İdare Mahkemesi tarafından bozulmuştur.
Edirne Bölge İdare Mahkemesi, 213 sayılı Vergi usul kanunu 116.117.ve 118.maddeler ile 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu 1. Ve 10.maddeleri incelenmiştir. Buna mevzuatlar değerlendirilerek, ‘’bir sözleşmenin nispi oranda damga vergisine tabi tutulabilmesi için sözleşmede açıkça parasal meblağın gösterilmesi gerektiğinden ve meblağ göstermeyen, ödenecek tutar açıkça yazmayan sözleşmeler ise damga vergisinden tamamıyla istisna kapsamında bulunduğundan, anılan aile hekimliği hizmet sözleşmesinin damga vergisine tabi olduğundan bahsedilmesine hukuken olanak bulunmayıp anılan sözleşmeden nispi oranda alınan damga vergisinde mevzuda hata olduğu sonucuna varılmakla olup davacı tarafından yapılan düzeltme-şikayet başvurularının zımnen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.’’ ve Vergi Mahkemesinin verdiği karar Bölge idare mahkemesin tarafından bozulmuştur.
Tüm bu değerlendirmeler çerçevesinde, her mahkemenin bağımsız ve farklı kararlar vermesi nedeniyle konunun hukuk müşavirleri ve avukatlar ile istişare edilmesi, açılan davaların, dava dilekçelerinin detaylı incelenmesi ve üyelerimizin hak kayıplarının giderilmesi göz önünde bulundurularak hukuki sürecin başlatılmasının uygun olacağı görüşü Yönetim Kurulumuza bildirilmiştir.

Uzm. Dr. Hüseyin Güntürkün
Birinci Basamak Dayanışma Sendikası
Hukuk Komisyonu Raportorü

Bir cevap yazın