05.02.2015 / 29258 R. G.
Sağlık Bakanlığı (Türkiye Halk Sağlığı Kurumu)’ndan:
TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ VE BAĞLI BİRİMLER YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Türkiye Halk Sağlığı Kurumu taşra teşkilatı yapılanmasında yer alan toplum sağlığı merkezleri ve bağlı birimlerinin açılması, kapatılması, organizasyonu ve görevleri ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
Talep: “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu taşra teşkilatı yapılanmasında yer alan” ibaresi iptal edilmelidir.
Gerekçe:
Bir kurumun taşra teşkilatının neler olacağı ve tanımları, isimleri Kanunla düzenlenmektedir.
1) 663 sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede;
(2) İl sağlık müdürlüğü, bağlı kuruluşların il teşkilatının koordinasyonunu yapar ve uyumlu çalışmasını gözetir. Sağlık hizmetleri yönünden ilin durumunu Bakanlıkça belirlenen aralıklarla Bakanlığa rapor eder.
…
(4) İl ve ilçe sağlık müdürlüğü yetki devri çerçevesinde Bakanlıkça yürütülen görevleri il ve ilçe düzeyinde yerine getirir, yapılan düzenlemelere uyumu denetler ve gerekli müeyyideleri uygular.
…
(6) İlçe sağlık müdürlüğünün kurulmadığı yerlerde sağlık grup başkanlıkları oluşturulabilir. Bu başkanlıklara ayrıca kadro tahsisi yapılmaz ve buralarda gerek duyulan hizmetler ilgili ilçede bulunan personel eliyle yürütülür.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre; Bakanlığın il ve ilçedeki sağlık idaresi; İl Sağlık Müdürü, İlçe Sağlık Müdürü ve Sağlık Grup Başkanı dır.
** “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” başlıklı Madde 26 da “ (1) Bakanlık politika ve hedeflerine uygun olarak, temel sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur.” Hükmü bulunmaktadır.
** “Bağlı kuruluşların teşkilatı” başlıklı Madde 35 de “(1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar, merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/5 md.) … (3) Bağlı kuruluşların taşra teşkilatı ilgili mevzuatına göre kurulan hizmet birimlerinden meydana gelir. Bağlı kuruluşlardan Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun taşradaki yönetim görevi halk sağlığı müdürlüklerince, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevi kamu hastane birliklerince Kurumlarına bağlı olarak yerine getirilir.” Hükmü bulunmaktadır.
İlgili hükümlerde Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatı olarak; İl, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Grup Başkanlığı belirlenmişken, Toplum Sağlığı Merkezinden bahsedilmemektedir.
Bu hükme göre; Aile Hekimliğinden sorumlu olan THSK nun taşra teşkilatı olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak belirlenmiştir.
663 sayılı Kanunu hükümlerine bakıldığında; Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı sağlık idaresi olarak belirlenmiştir. Toplum Sağlığı Merkezi sağlık idaresi DEĞİLDİR.Bu nedenle İlçe Sağlık Müdürlüğü, Başhekimlik görevi verilemez.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükümde Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi olarak tanımlanmıştır.
Sonuç olarak; Türkiye Halk Sağlığı Kurumu taşra yapılmasında Toplum Sağlığı Merkezi tanımı ve ismi Sağlık Bakanlığının taşra teşkilatını açıklayan Kanunlarda YAPILMAMIŞTIR.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, toplum sağlığı merkezleri ile bağlı birimlerinin fiziki ve teknik yapısını, görev ve yetkilerini, diğer kurum ve kuruluşlarla olan ilişki ve işbirliğini kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 5 inci maddesi ile 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 36 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
ç) Aile sağlığı elemanı: Aile hekimi ile birlikte hizmet veren, sözleşmeli olarak çalıştırılan veya Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ya da eğitim kurumunca görevlendirilen hemşire, ebe, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyenini,
ğ) Entegre ilçe devlet hastanesi: Birinci basamak sağlık hizmetleri ile acil sağlık hizmetlerinin aile hekimleriyle birlikte sunulduğu, kapasitesi doğrultusunda yataklı hizmetlerin de verilebildiği hastaneleri,
ı) Evde sağlık hizmeti: Çeşitli hastalıklar nedeniyle evde sağlık hizmeti almaya ihtiyacı olan bireylere evinde ve aile ortamında sosyal ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini de kapsayacak şekilde verilen muayene, tetkik, tahlil, tedavi, tıbbi bakım, takip ve rehabilitasyon hizmetlerini,
ö) TSM İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği) birimi: İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yetkilendirilen toplum sağlığı merkezi bağlı birimini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Toplum Sağlığı Merkezinin Açılması, Kapatılması,
Organizasyonu ve İdari Yapısı
Açılması ve kapatılması,
MADDE 5 – (1) Her ilçede ve 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa tabi olmayan il merkezlerinde bir toplum sağlığı merkezi kurulması esastır.
(2) Yeni kurulacak veya kurulmuş olan toplum sağlığı merkezleri ile bunların ek ve bağlı birimlerinin tipleri ile fiziki ve teknik donanımları Kurumca tespit edilen standartlar doğrultusunda belirlenir.
(3) Toplum sağlığı merkezine bağlı birimler, farklı binalarda hizmet verebilir.
(4) Hizmete ulaşımı ve hizmet sunumunu kolaylaştırmak üzere, ihtiyaç doğrultusunda, farklı bir binada TSM ek birimi açılabilir.
(5) Toplum sağlığı merkezleri ile ek ve bağlı birimlerinin açılması, kapatılması ve yer değişikliği ilgili Valiliğin teklifi ve Kurumun onayı ile gerçekleştirilir.
Organizasyonu ve idari yapısı
MADDE 6 – (1) Toplum sağlığı merkezlerinde görev yapacak personelin niteliği ve sayısı Kurum tarafından belirlenir.
(2) Toplum sağlığı merkezine, müdürlüğün teklifi ve Kurumun onayı ile bir hekim, TSM başkanı olarak görevlendirilir. Görevlendirme, tercihen aşağıdaki kişiler arasından, sıralamaya uyularak yapılır;
ç) Yönetimle ilgili alanlarda doktora ya da yüksek lisans yapmış olan hekimler,
(3) İlgili mevzuatı çerçevesinde ilçe sağlık müdürlüğünü TSM başkanı yürütebilir. Kuruma bağlı olarak faaliyet gösteren entegre ilçe devlet hastanelerinde de başhekimlik görevini TSM başkanı yürütür.
Talep: “(3) İlgili mevzuatı çerçevesinde ilçe sağlık müdürlüğünü TSM başkanı yürütebilir. Kuruma bağlı olarak faaliyet gösteren entegre ilçe devlet hastanelerinde de başhekimlik görevini TSM başkanı yürütür.” İptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 663 sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede;
(2) İl sağlık müdürlüğü, bağlı kuruluşların il teşkilatının koordinasyonunu yapar ve uyumlu çalışmasını gözetir. Sağlık hizmetleri yönünden ilin durumunu Bakanlıkça belirlenen aralıklarla Bakanlığa rapor eder.
…
(4) İl ve ilçe sağlık müdürlüğü yetki devri çerçevesinde Bakanlıkça yürütülen görevleri il ve ilçe düzeyinde yerine getirir, yapılan düzenlemelere uyumu denetler ve gerekli müeyyideleri uygular.
…
(6) İlçe sağlık müdürlüğünün kurulmadığı yerlerde sağlık grup başkanlıkları oluşturulabilir. Bu başkanlıklara ayrıca kadro tahsisi yapılmaz ve buralarda gerek duyulan hizmetler ilgili ilçede bulunan personel eliyle yürütülür.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre; Bakanlığın il ve ilçedeki sağlık idaresi; İl Sağlık Müdürü, İlçe Sağlık Müdürü ve Sağlık Grup Başkanı dır.
** “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” başlıklı Madde 26 da “ (1) Bakanlık politika ve hedeflerine uygun olarak, temel sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur.” Hükmü bulunmaktadır.
** “Bağlı kuruluşların teşkilatı” başlıklı Madde 35 de “(1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar, merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/5 md.) … (3) Bağlı kuruluşların taşra teşkilatı ilgili mevzuatına göre kurulan hizmet birimlerinden meydana gelir. Bağlı kuruluşlardan Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun taşradaki yönetim görevi halk sağlığı müdürlüklerince, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevi kamu hastane birliklerince Kurumlarına bağlı olarak yerine getirilir.” Hükmü bulunmaktadır. İlgili hükümlerde Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatı olarak; İl, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Grup Başkanlığı belirlenmişken, Toplum Sağlığı Merkezinden bahsedilmemektedir.
Bu hükme göre; Aile Hekimliğinden sorumlu olan THSK nun taşra teşkilatı olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak belirlenmiştir. Bu tanımdan yola çıkılarak sağlık idaresi olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü nünde kabul edilmesi gerekmektedir.
663 sayılı Kanunu hükümlerine bakıldığında; Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı sağlık idaresi olarak belirlenmiştir. Toplum Sağlığı Merkezi sağlık idaresi DEĞİLDİR.Bu nedenle İlçe Sağlık Müdürlüğü görevi verilemez.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır.
(4) Kuruma bağlı entegre ilçe devlet hastanesi bulunan ilçelerde toplum sağlığı merkezi, hastane binası içinde yer alabilir.
Eğitim
MADDE 7 – (1) Toplum sağlığı merkezi personeline, Kurumca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, toplum sağlığı merkezlerinin çalışmaları ve toplum sağlığı hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik hizmet içi eğitimler verilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Toplum Sağlığı Merkezinin Görev ve Yetkileri ile Çalışma Usul ve Esasları
Görev ve yetkileri
MADDE 8 – (1) Toplum sağlığı merkezi, aşağıdaki hizmetleri sunar:
ç) Diğer kurumlarla işbirliği,
ğ) Erken uyarı ve cevap sistemi çalışmaları,
ı) Kadın ve üreme sağlığı hizmetleri,
ö) Görüntüleme ve laboratuvar hizmetleri,
ş) Toplu yaşam alanları ve okul sağlığı hizmetleri,
ü) Sağlığın geliştirilmesi ve teşviki çalışmaları,
İdari ve mali işler
MADDE 9 – (1) TSM’nin idari ve mali işlere ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Döner sermaye işlemlerinin yürütülmesinde, müdürlükçe kendisine verilen görevleri yapmak,
Talep:“Aile sağlığı merkezi çalışanlarının göreve başlama veya ilişik kesme gibi işlemleri ile”ibaresinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Denetim, sorumluluk ve mal bildirimi” başlıklı “Madde 6” da “Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre AH ve ASE denetimlerini düzenlemektedir. Bu madde de sağlık idaresinden bahsedilmektedir. Toplum Sağlığı Merkezinden söz edilmemektedir.
Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezi “sağlık idaresi” değildir. Çünkü:
5258 sayılı kanunda sağlık idaresi tanımından ve kimler olduğu konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer mevzuatlar araştırıldığında ise,
-663 sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede;
(2) İl sağlık müdürlüğü, bağlı kuruluşların il teşkilatının koordinasyonunu yapar ve uyumlu çalışmasını gözetir. Sağlık hizmetleri yönünden ilin durumunu Bakanlıkça belirlenen aralıklarla Bakanlığa rapor eder.
…
(4) İl ve ilçe sağlık müdürlüğü yetki devri çerçevesinde Bakanlıkça yürütülen görevleri il ve ilçe düzeyinde yerine getirir, yapılan düzenlemelere uyumu denetler ve gerekli müeyyideleri uygular.
…
(6) İlçe sağlık müdürlüğünün kurulmadığı yerlerde sağlık grup başkanlıkları oluşturulabilir. Bu başkanlıklara ayrıca kadro tahsisi yapılmaz ve buralarda gerek duyulan hizmetler ilgili ilçede bulunan personel eliyle yürütülür.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre; Bakanlığın il ve ilçedeki sağlık idaresi; İl Sağlık Müdürü, İlçe Sağlık Müdürü ve Sağlık Grup Başkanı dır.
** “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” başlıklı Madde 26 da “ (1) Bakanlık politika ve hedeflerine uygun olarak, temel sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur.” Hükmü bulunmaktadır.
** “Bağlı kuruluşların teşkilatı” başlıklı Madde 35 de “(1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar, merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/5 md.) … (3) Bağlı kuruluşların taşra teşkilatı ilgili mevzuatına göre kurulan hizmet birimlerinden meydana gelir. Bağlı kuruluşlardan Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun taşradaki yönetim görevi halk sağlığı müdürlüklerince, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevi kamu hastane birliklerince Kurumlarına bağlı olarak yerine getirilir.” Hükmü bulunmaktadır. İlgili hükümlerde Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatı olarak; İl, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Grup Başkanlığı belirlenmişken, Toplum Sağlığı Merkezinden bahsedilmemektedir.
Bu hükme göre; Aile Hekimliğinden sorumlu olan THSK nun taşra teşkilatı olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak belirlenmiştir. Bu tanımdan yola çıkılarak sağlık idaresi olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü nünde kabul edilmesi gerekmektedir.
663 sayılı Kanunu hükümlerine bakıldığında; Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı sağlık idaresi olarak belirlenmiştir. Toplum Sağlığı Merkezi sağlık idaresi DEĞİLDİR.Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezinin sağlık idaresi olması ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle Toplum Sağlığı Merkezine denetim yetkisi verilemez.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme ve izleme görevi verilemez.
3) 25.01.2013 tarih ve 28539 Resmi Gazete yayınlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği “Tanımlar” başlıklı “Madde 3” de “… p) Toplum sağlığı merkezi: Bölgesinde yaşayan toplumun sağlığını geliştirmeyi ve korumayı ön plana alarak sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyen, bu sorunları gidermek için planlama yapan ve bu planları uygulayan, uygulatan; birinci basamak koruyucu, iyileştirici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini müdürlüğün sevk ve idaresinde organize eden, bu hizmetlerin verimli şekilde sunulmasını izleyen, değerlendiren ve destekleyen, bölgesinde bulunan sağlık kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlayan sağlık kuruluşunu,…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümde Toplum Sağlığı Merkezinin tanımı yapılmıştır. Bu tanımda Müdürlüğün yetki devri konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
4) 30.12.2010 tarih ve 27801 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler İle Sözleşme Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik “Sözleşmelerin içeriği, süresi ve dönemi” başlıklı “Madde 6” da “(1) Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile yapılacak sözleşmeler, Ek (1-A) ve Ek (1-B)’ye göre düzenlenir. Bu sözleşmeleri Bakanlık adına imzalamaya ve sözleşmeleri sona erdirmeye vali yetkilidir. Vali, sözleşme yapma yetkisini, vali yardımcılarından birine veya il sağlık müdürüne devredebilir….” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre AH ve ASE ile sözleşme imzalamaya İlin Valisi yetkilidir. Vali bu yetkisini Vali yardımcısı veya İl Sağlık Müdürüne devredebilir. İl Sağlık Müdürünün bu yetkisini devretme yetkisi bulunmamaktadır.
5) 30.12.2010 tarih ve 27801 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler İle Sözleşme Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik “Sözleşmelerin içeriği, süresi ve dönemi” başlıklı “Madde 8” da“… (9) İzin vermeye ve hastalık raporlarını izne çevirmeye müdürlük yetkilidir…”Bu hükümden de anlaşılacağı üzere izin verme ve hastalık raporlarını izne çevirmeye müdürlük yetkili olmasından dolayı Aile Hekimi ve Aile Sağlığı Elemanlarının (Aile Sağlığı Merkezi Çalışanlarının) göreve başlama ve ilişik kesme işlemlerinde de yetki müdürlüktedir.
Talep:Bu maddenin tümüyle iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Denetim, sorumluluk ve mal bildirimi” başlıklı “Madde 6” da “Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre AH ve ASE denetimlerini düzenlemektedir. Bu madde de sağlık idaresinden bahsedilmektedir. Toplum Sağlığı Merkezinden söz edilmemektedir.
Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezi “sağlık idaresi” değildir. Çünkü:
5258 sayılı kanunda sağlık idaresi tanımından ve kimler olduğu konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer mevzuatlar araştırıldığında ise,
-663 sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede;
(2) İl sağlık müdürlüğü, bağlı kuruluşların il teşkilatının koordinasyonunu yapar ve uyumlu çalışmasını gözetir. Sağlık hizmetleri yönünden ilin durumunu Bakanlıkça belirlenen aralıklarla Bakanlığa rapor eder.
…
(4) İl ve ilçe sağlık müdürlüğü yetki devri çerçevesinde Bakanlıkça yürütülen görevleri il ve ilçe düzeyinde yerine getirir, yapılan düzenlemelere uyumu denetler ve gerekli müeyyideleri uygular.
…
(6) İlçe sağlık müdürlüğünün kurulmadığı yerlerde sağlık grup başkanlıkları oluşturulabilir. Bu başkanlıklara ayrıca kadro tahsisi yapılmaz ve buralarda gerek duyulan hizmetler ilgili ilçede bulunan personel eliyle yürütülür.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre; Bakanlığın il ve ilçedeki sağlık idaresi; İl Sağlık Müdürü, İlçe Sağlık Müdürü ve Sağlık Grup Başkanı dır.
** “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” başlıklı Madde 26 da “ (1) Bakanlık politika ve hedeflerine uygun olarak, temel sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur.” Hükmü bulunmaktadır.
** “Bağlı kuruluşların teşkilatı” başlıklı Madde 35 de “(1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar, merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/5 md.) … (3) Bağlı kuruluşların taşra teşkilatı ilgili mevzuatına göre kurulan hizmet birimlerinden meydana gelir. Bağlı kuruluşlardan Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun taşradaki yönetim görevi halk sağlığı müdürlüklerince, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevi kamu hastane birliklerince Kurumlarına bağlı olarak yerine getirilir.” Hükmü bulunmaktadır. İlgili hükümlerde Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatı olarak; İl, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Grup Başkanlığı belirlenmişken, Toplum Sağlığı Merkezinden bahsedilmemektedir.
Bu hükme göre; Aile Hekimliğinden sorumlu olan THSK nun taşra teşkilatı olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak belirlenmiştir. Bu tanımdan yola çıkılarak sağlık idaresi olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü nünde kabul edilmesi gerekmektedir.
663 sayılı Kanunu hükümlerine bakıldığında; Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı sağlık idaresi olarak belirlenmiştir. Toplum Sağlığı Merkezi sağlık idaresi DEĞİLDİR.Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezinin sağlık idaresi olması ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle Toplum Sağlığı Merkezine denetim yetkisi verilemez.
3) 25.01.2013 tarih ve 28539 Resmi Gazete yayınlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği “Tanımlar” başlıklı “Madde 3” de “… p) Toplum sağlığı merkezi: Bölgesinde yaşayan toplumun sağlığını geliştirmeyi ve korumayı ön plana alarak sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyen, bu sorunları gidermek için planlama yapan ve bu planları uygulayan, uygulatan; birinci basamak koruyucu, iyileştirici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini müdürlüğün sevk ve idaresinde organize eden, bu hizmetlerin verimli şekilde sunulmasını izleyen, değerlendiren ve destekleyen, bölgesinde bulunan sağlık kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlayan sağlık kuruluşunu,…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükümde Toplum Sağlığı Merkezinin tanımı yapılmıştır. Bu tanımda Müdürlüğün yetki devri konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ayrıca hiçbir hükümde Toplum Sağlığı Merkezinin aile hekimliği biriminin amir sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenle toplum sağlığı merkezinin çalışma saatlerine uyum ve çalışmaları izlemek ve denetlemek gibi bir görevi olamaz.
4) 25.01.2013 tarih ve 28539 Resmi Gazete yayınlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği “Denetim” başlıklı “Madde 33” de “(1) Aile sağlığı merkezi, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Kurum, ilgili mülkî idare amirleri ve yerel sağlık idare amirleri veya bunların görevlendireceği personelin denetimine tâbidir. Denetim yapmaya yetkili amir, ilgili mevzuat ve sözleşme şartlarına aykırılığı doğrudan kendisi tespit edebileceği gibi, tespiti yapmak üzere incelemeci veya soruşturmacı da görevlendirebilir. Bu denetimler Kurum tarafından belirlenen denetleme formları ile gerçekleştirilir. Mevzuat ve sözleşme şartlarına aykırılık tespit edildiği takdirde, Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde ilgililer hakkında işlem tesis edilir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükümde denetimin nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Bu denetim için iki şart ortaya sunulmuştur.
Bunun dışında izleme, değerlendirme gibi bir tanım yapılmamış ve herhangi bir birime direkt yetki verilmemiştir.
5) Anayasa Mahkemesi 04.12.2014 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı 8 sıra nolu kararda;
“G- 6495 sayılı Kanun’un; 73. maddesinin;
1- (h) fıkrasının;
……………………………………………………………………
b- (3) numaralı bendiyle değiştirilen 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 47. maddesinin (1), (2) ve (3) numaralı fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE, kararın Resmi Gazete’ de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASINA,” kararını verilmiştir.
6495 sayılı Kanunun ilgili bölümüne bakıldığında;
“6495 sayılı Kanunun Madde73;
3)11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 47 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(1) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri, e-devlet uygulamalarına uygun olarak daha etkin ve daha hızlı biçimde yerine getirebilmek için, bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplamaya, işlemeye ve paylaşmaya yetkilidir.
(2) Bakanlık ve bağlı kuruluşları işlediği kişisel sağlık verilerini ilgili üçüncü kişiler ve kamu kurum ve kuruluşları ile ancak bu kişi ve kurumların bu verilere erişebileceği hususunda kanunen yetkili olması hâlinde görevlerini yapmalarına yetecek derecede paylaşabilir.
(3) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek için gereken bilgileri, kamu ve özel ilgili bütün kişi ve kuruluşlardan istemeye yetkilidir. İlgili kişi ve kuruluşlar istenilen bilgileri vermekle yükümlüdür.” Şeklindedir.
Bu Kanun ile; başta Aile Hekimliği Birimleri olmak üzere tüm özel ve resmi sağlık kuruluşlarında tutulan kişi kişisel bilgileri ve sağlık kayıtları Sağlık Bakanlığına elektronik ortamda gönderilmekte idi.
Anayasa Mahkemesi 04.12.2014 günü yaptığı toplantıda, bu Kanunu İPTAL etmiş ve iptal kararının Resmi Gazetede yayınlanıncaya kadar ise bu kanunun YÜRÜRLÜLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA karar vermiştir. Bu karar uyarınca Sağlık Bakanlığının kişi üzerinden kişinin yazılı onayı olmadan kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama yetkisi ortadan kalkmıştır. Diğer bir değişle Sağlık Bakanlığının ve Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezinin kişi üzerinden kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama ile ilgili yasal altyapı kalmamıştır. Bu nedenle aile hekimliği biriminin sağlık kayıtlarını toplama, yazılı veri toplama-elektronik ortamda tutma, değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır, kalmamıştır.
Kayıt ve istatistik
MADDE 10 – (1) TSM’nin kayıt ve istatistiğe ilişkin görevleri şunlardır:
Talep:Bu maddenin tümüyle iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) Anayasa Mahkemesi 04.12.2014 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı 8 sıra nolu kararda;
“G- 6495 sayılı Kanun’un; 73. maddesinin;
1- (h) fıkrasının;
……………………………………………………………………
b- (3) numaralı bendiyle değiştirilen 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 47. maddesinin (1), (2) ve (3) numaralı fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE, kararın Resmi Gazete’ de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASINA,” kararını verilmiştir.
6495 sayılı Kanunun ilgili bölümüne bakıldığında;
“6495 sayılı Kanunun Madde73;
3)11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 47 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(1) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri, e-devlet uygulamalarına uygun olarak daha etkin ve daha hızlı biçimde yerine getirebilmek için, bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplamaya, işlemeye ve paylaşmaya yetkilidir.
(2) Bakanlık ve bağlı kuruluşları işlediği kişisel sağlık verilerini ilgili üçüncü kişiler ve kamu kurum ve kuruluşları ile ancak bu kişi ve kurumların bu verilere erişebileceği hususunda kanunen yetkili olması hâlinde görevlerini yapmalarına yetecek derecede paylaşabilir.
(3) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek için gereken bilgileri, kamu ve özel ilgili bütün kişi ve kuruluşlardan istemeye yetkilidir. İlgili kişi ve kuruluşlar istenilen bilgileri vermekle yükümlüdür.” Şeklindedir.
Bu Kanun ile; başta Aile Hekimliği Birimleri olmak üzere tüm özel ve resmi sağlık kuruluşlarında tutulan kişi kişisel bilgileri ve sağlık kayıtları Sağlık Bakanlığına elektronik ortamda gönderilmekte idi.
Anayasa Mahkemesi 04.12.2014 günü yaptığı toplantıda, bu Kanunu İPTAL etmiş ve iptal kararının Resmi Gazetede yayınlanıncaya kadar ise bu kanunun YÜRÜRLÜLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA karar vermiştir. Bu karar uyarınca Sağlık Bakanlığının kişi üzerinden kişinin yazılı onayı olmadan kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama yetkisi ortadan kalkmıştır. Diğer bir değişle Sağlık Bakanlığının ve Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezinin kişi üzerinden kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama ile ilgili yasal altyapı kalmamıştır. Bu nedenle aile hekimliği biriminin sağlık kayıtlarını toplama, yazılı veri toplama-elektronik ortamda tutma, değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır, kalmamıştır.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu 5 inci maddesi son paragrafında; “…… Aile hekimlerinin kullandığı basılı veya elektronik ortamda tutulan kayıtlar, kişilerin sağlık dosyaları ile raporlar, sevk belgesi ve reçete gibi belgeler resmî kayıt ve evrak niteliğindedir. Bu kayıt ve belgeler, hekimin ayrılması veya kişinin hekim değiştirmesi halinde eksiksiz olarak devredilir. İlgili mevzuatta birinci basamak sağlık kuruluşları ve resmî tabiplerce düzenlenmesi öngörülen her türlü rapor, sevk evrakı, reçete ve sair belgeler, aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde aile hekimleri tarafından düzenlenir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm ile aile hekimine kayıtlı ve hizmet alan kişiler için tuttuğu tüm kişisel ve sağlık verileri resmi kayıt ve evrak niteliğindedir.
25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği;
“Tutulacak kayıtlar” başlıklı 30 uncu maddesinde;
“(1) Aile hekimlerinin kullandığı basılı veya elektronik ortamda tutulan kayıtlar, kişilerin sağlık dosyaları ile raporlar, sevk belgesi ve reçete gibi belgeler resmî kayıt ve evrak niteliğindedir.
(2) Kayıtlı kişi sayısı, yapılan hizmetlerin listesi, muayene edilen ve sevk edilen hasta sayısı, kodları ile birlikte konulan teşhisler, reçete içeriği, aşılama, gebe ve lohusa izlemi, bebek ve çocuk izlemi, üreme sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili veriler ve Kurum tarafından belirlenen benzeri veriler evrak kayıt kriterlerine göre belirli aralıklarla düzenli olarak basılı veya elektronik ortamda Kuruma bildirilir.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre aile hekimi tuttuğu kayıtları kişi vatandaşlık numarası (T.C. numarası) üzerinden Sağlık Bakanlığına göndermekte idi.
Anayasa Mahkemesinin aldığı karar uyarınca aile hekiminin kişi vatandaşlık numarası üzerinden Sağlık Bakanlığına veri gönderme yasal alt yapısı ortadan kalkmıştır.
Yine aynı Yönetmeliğin;
“Kayıtların tutulma şekli ve muhafazası” başlıklı31 inci maddesinde;
“(1) Aile hekimi kendisine kayıtlı kişilerin kişisel sağlık dosyalarını tutmakla yükümlüdür. Kayıtların güvenliği ve mahremiyeti aile hekiminin sorumluluğundadır.
(2) Denetim sırasında talep edilmesi halinde, aile hekimi hasta haklarına riayet etmek suretiyle kendisine kayıtlı kişilerin dosyalarını göstermek zorundadır.
(3) Kişi, kendisi ile ilgili tutulan kayıtların bir nüshasını aile hekiminden talep edebilir.
(4) Aile hekimlerinin, lisans hakları Bakanlığa ait olan veya Bakanlıkça belirlenip ilan edilen, standartlara haiz bir aile hekimliği bilgi sistemi yazılımı kullanmaları şarttır.
(5) Aile hekimleri, bakmakla yükümlü olduğu vatandaşlara ait bilgi sisteminde tuttuğu tüm verilerin ilgili mevzuatı çerçevesinde gizliliğini, bütünlüğünü, güvenliğini ve mahremiyetini sağlamakla yükümlüdür.
……” hükmü
Bulunmaktadır.
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere Aile Hekiminin; kendisine kayıtlı kişilerin, kişisel ve sağlık verilerini tutma, saklama ve güvenliği açısından tek sorumlu olduğu açıktır.
Yine Anayasa Mahkemesinin aldığı karar uyarınca Yönetmeliğin 3 inci maddesi (2) numaralı bendinin uygulanması imkânı kalmamıştır.
Sonuç olarak; Sağlık Bakanlığı, Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezinin kişi üzerinden kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama ile ilgili yasal altyapı kalmamıştır. Bu nedenle aile hekimliği biriminin sağlık kayıtlarını toplama, yazılı veri toplama-elektronik ortamda tutma, değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır, kalmamıştır.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır.Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine bölgedeki sağlık hizmeti sunucularından veri toplamak, yürütülen hizmetlerin kayıt ve istatistiklerini elektronik veya basılı ortamda tutmak, olağanüstü durumlarda bölgedeki sağlık hizmeti sunucularından yazılı olarak da veri toplamak görevi verilemez.
Plan ve program yapma
MADDE 11 – (1) TSM’nin plan ve program yapmaya ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Aile hekimlerine laboratuvar hizmetleri, görüntüleme hizmetleri ve eğitim konularında destek vermek,
ğ) Toplum sağlığı merkezi tarafından rutin olarak yapılmayan ancak Bakanlık veya Kurumca yürütülen tarama, kampanya, aşılama hizmetleri gibi işleri, bölgesindeki aile sağlığı merkezleri ile işbirliği içinde yapmak ve/veya yaptırmak.
Talep: “ve/veya yaptırmak” ibaresinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe: 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Ayrıca; 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Denetim, sorumluluk ve mal bildirimi” başlıklı “Madde 6” da “Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre AH ve ASE denetimlerini düzenlemektedir. Bu madde de sağlık idaresinden bahsedilmektedir. Toplum Sağlığı Merkezinden söz edilmemektedir.
Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezi “sağlık idaresi” değildir. Çünkü:
5258 sayılı kanunda sağlık idaresi tanımından ve kimler olduğu konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer mevzuatlar araştırıldığında ise,
-663 sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede;
(2) İl sağlık müdürlüğü, bağlı kuruluşların il teşkilatının koordinasyonunu yapar ve uyumlu çalışmasını gözetir. Sağlık hizmetleri yönünden ilin durumunu Bakanlıkça belirlenen aralıklarla Bakanlığa rapor eder.
…
(4) İl ve ilçe sağlık müdürlüğü yetki devri çerçevesinde Bakanlıkça yürütülen görevleri il ve ilçe düzeyinde yerine getirir, yapılan düzenlemelere uyumu denetler ve gerekli müeyyideleri uygular.
…
(6) İlçe sağlık müdürlüğünün kurulmadığı yerlerde sağlık grup başkanlıkları oluşturulabilir. Bu başkanlıklara ayrıca kadro tahsisi yapılmaz ve buralarda gerek duyulan hizmetler ilgili ilçede bulunan personel eliyle yürütülür.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre; Bakanlığın il ve ilçedeki sağlık idaresi; İl Sağlık Müdürü, İlçe Sağlık Müdürü ve Sağlık Grup Başkanı dır.
** “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” başlıklı Madde 26 da “ (1) Bakanlık politika ve hedeflerine uygun olarak, temel sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur.” Hükmü bulunmaktadır.
** “Bağlı kuruluşların teşkilatı” başlıklı Madde 35 de “(1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar, merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/5 md.) … (3) Bağlı kuruluşların taşra teşkilatı ilgili mevzuatına göre kurulan hizmet birimlerinden meydana gelir. Bağlı kuruluşlardan Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun taşradaki yönetim görevi halk sağlığı müdürlüklerince, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevi kamu hastane birliklerince Kurumlarına bağlı olarak yerine getirilir.” Hükmü bulunmaktadır. İlgili hükümlerde Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatı olarak; İl, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Grup Başkanlığı belirlenmişken, Toplum Sağlığı Merkezinden bahsedilmemektedir.
Bu hükme göre; Aile Hekimliğinden sorumlu olan THSK nun taşra teşkilatı olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak belirlenmiştir. Bu tanımdan yola çıkılarak sağlık idaresi olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü nünde kabul edilmesi gerekmektedir.
663 sayılı Kanunu hükümlerine bakıldığında; Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı sağlık idaresi olarak belirlenmiştir. Toplum Sağlığı Merkezi sağlık idaresi DEĞİLDİR.Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezinin sağlık idaresi olması ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle Toplum Sağlığı Merkezine denetim yetkisi verilemez.
Bu hükümlerde anlaşılacağı üzere, Toplum Sağlığı Merkezlerinden sadece bir konuda bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine “yaptırma” görevi verilemez.
Diğer kurumlarla işbirliği
MADDE 12 – (1) TSM’nin diğer kurumlarla işbirliğine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Kurum veya müdürlük tarafından hazırlanan programlar çerçevesinde bölgesinde çalışan personelin eğitimlerini bölge içi veya dışındaki kurumlar ile işbirliği içinde sağlamak.
İzleme ve değerlendirme çalışmaları
MADDE 13 – (1) TSM’nin izleme ve değerlendirme çalışmalarına ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Bölgesinde hizmet veren aile hekimliği birimlerinin çalışmalarını ve kayıtlarını ilgili mevzuatına göre izlemek ve değerlendirmek amacıyla aile sağlığı merkezlerini ziyaret etmek, mevzuatın izin verdiği sınırlar çerçevesinde her türlü kayıtlarına erişmek, elde ettiği verileri ve yaptığı değerlendirmeleri öncelikli olarak aile sağlığı merkezi çalışanlarına yazılı ya da sözlü olarak, ayrıca altışar aylık dönemlerde de müdürlüğe yazılı olarak ya da elektronik ortamda bildirmek, bu görevi yaparken hasta ve çalışan hakları ile kişisel mahremiyetin korunması ilkelerine riayet etmek,
Talep: Madde 13 ün
“a) Bölgesindeki hizmet sunucularının verdikleri koruyucu sağlık hizmetlerinin mevzuat/sözleşme hükümlerine uygunluğunu izlemek ve değerlendirmek, hazırlayacağı raporu müdürlüğe iletmek,
ç) Bölgesinde hizmet veren aile hekimliği birimlerinin çalışmalarını ve kayıtlarını ilgili mevzuatına göre izlemek ve değerlendirmek amacıyla aile sağlığı merkezlerini ziyaret etmek, mevzuatın izin verdiği sınırlar çerçevesinde her türlü kayıtlarına erişmek, elde ettiği verileri ve yaptığı değerlendirmeleri öncelikli olarak aile sağlığı merkezi çalışanlarına yazılı ya da sözlü olarak, ayrıca altışar aylık dönemlerde de müdürlüğe yazılı olarak ya da elektronik ortamda bildirmek, bu görevi yaparken hasta ve çalışan hakları ile kişisel mahremiyetin korunması ilkelerine riayet etmek,
Hükümlerinin İptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Denetim, sorumluluk ve mal bildirimi” başlıklı “Madde 6” da “Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre AH ve ASE denetimlerini düzenlemektedir. Bu madde de sağlık idaresinden bahsedilmektedir. Toplum Sağlığı Merkezinden söz edilmemektedir.
Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezi “sağlık idaresi” değildir. Çünkü:
5258 sayılı kanunda sağlık idaresi tanımından ve kimler olduğu konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer mevzuatlar araştırıldığında ise,
-663 sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede;
(2) İl sağlık müdürlüğü, bağlı kuruluşların il teşkilatının koordinasyonunu yapar ve uyumlu çalışmasını gözetir. Sağlık hizmetleri yönünden ilin durumunu Bakanlıkça belirlenen aralıklarla Bakanlığa rapor eder.
…
(4) İl ve ilçe sağlık müdürlüğü yetki devri çerçevesinde Bakanlıkça yürütülen görevleri il ve ilçe düzeyinde yerine getirir, yapılan düzenlemelere uyumu denetler ve gerekli müeyyideleri uygular.
…
(6) İlçe sağlık müdürlüğünün kurulmadığı yerlerde sağlık grup başkanlıkları oluşturulabilir. Bu başkanlıklara ayrıca kadro tahsisi yapılmaz ve buralarda gerek duyulan hizmetler ilgili ilçede bulunan personel eliyle yürütülür.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre; Bakanlığın il ve ilçedeki sağlık idaresi; İl Sağlık Müdürü, İlçe Sağlık Müdürü ve Sağlık Grup Başkanı dır.
** “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” başlıklı Madde 26 da “ (1) Bakanlık politika ve hedeflerine uygun olarak, temel sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur.” Hükmü bulunmaktadır.
** “Bağlı kuruluşların teşkilatı” başlıklı Madde 35 de “(1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar, merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/5 md.) … (3) Bağlı kuruluşların taşra teşkilatı ilgili mevzuatına göre kurulan hizmet birimlerinden meydana gelir. Bağlı kuruluşlardan Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun taşradaki yönetim görevi halk sağlığı müdürlüklerince, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevi kamu hastane birliklerince Kurumlarına bağlı olarak yerine getirilir.” Hükmü bulunmaktadır. İlgili hükümlerde Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatı olarak; İl, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Grup Başkanlığı belirlenmişken, Toplum Sağlığı Merkezinden bahsedilmemektedir.
Bu hükme göre; Aile Hekimliğinden sorumlu olan THSK nun taşra teşkilatı olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak belirlenmiştir. Bu tanımdan yola çıkılarak sağlık idaresi olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü nünde kabul edilmesi gerekmektedir.
663 sayılı Kanunu hükümlerine bakıldığında; Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı sağlık idaresi olarak belirlenmiştir. Toplum Sağlığı Merkezi sağlık idaresi DEĞİLDİR.Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezinin sağlık idaresi olması ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle Toplum Sağlığı Merkezine denetim yetkisi verilemez.
3) Anayasa Mahkemesi 04.12.2014 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı 8 sıra nolu kararda;
“G- 6495 sayılı Kanun’un; 73. maddesinin;
1- (h) fıkrasının;
……………………………………………………………………
b- (3) numaralı bendiyle değiştirilen 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 47. maddesinin (1), (2) ve (3) numaralı fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE, kararın Resmi Gazete’ de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASINA,” kararını verilmiştir.
6495 sayılı Kanunun ilgili bölümüne bakıldığında;
“6495 sayılı Kanunun Madde73;
3)11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 47 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(1) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri, e-devlet uygulamalarına uygun olarak daha etkin ve daha hızlı biçimde yerine getirebilmek için, bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplamaya, işlemeye ve paylaşmaya yetkilidir.
(2) Bakanlık ve bağlı kuruluşları işlediği kişisel sağlık verilerini ilgili üçüncü kişiler ve kamu kurum ve kuruluşları ile ancak bu kişi ve kurumların bu verilere erişebileceği hususunda kanunen yetkili olması hâlinde görevlerini yapmalarına yetecek derecede paylaşabilir.
(3) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek için gereken bilgileri, kamu ve özel ilgili bütün kişi ve kuruluşlardan istemeye yetkilidir. İlgili kişi ve kuruluşlar istenilen bilgileri vermekle yükümlüdür.” Şeklindedir.
Bu Kanun ile; başta Aile Hekimliği Birimleri olmak üzere tüm özel ve resmi sağlık kuruluşlarında tutulan kişi kişisel bilgileri ve sağlık kayıtları Sağlık Bakanlığına elektronik ortamda gönderilmekte idi.
Anayasa Mahkemesi 04.12.2014 günü yaptığı toplantıda, bu Kanunu İPTAL etmiş ve iptal kararının Resmi Gazetede yayınlanıncaya kadar ise bu kanunun YÜRÜRLÜLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA karar vermiştir. Bu karar uyarınca Sağlık Bakanlığının kişi üzerinden kişinin yazılı onayı olmadan kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama yetkisi ortadan kalkmıştır. Diğer bir değişle Sağlık Bakanlığının ve Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezinin kişi üzerinden kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama ile ilgili yasal altyapı kalmamıştır. Bu nedenle aile hekimliği biriminin sağlık kayıtlarını toplama, yazılı veri toplama-elektronik ortamda tutma, değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır, kalmamıştır.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu 5 inci maddesi son paragrafında; “…… Aile hekimlerinin kullandığı basılı veya elektronik ortamda tutulan kayıtlar, kişilerin sağlık dosyaları ile raporlar, sevk belgesi ve reçete gibi belgeler resmî kayıt ve evrak niteliğindedir. Bu kayıt ve belgeler, hekimin ayrılması veya kişinin hekim değiştirmesi halinde eksiksiz olarak devredilir. İlgili mevzuatta birinci basamak sağlık kuruluşları ve resmî tabiplerce düzenlenmesi öngörülen her türlü rapor, sevk evrakı, reçete ve sair belgeler, aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde aile hekimleri tarafından düzenlenir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm ile aile hekimine kayıtlı ve hizmet alan kişiler için tuttuğu tüm kişisel ve sağlık verileri resmi kayıt ve evrak niteliğindedir.
25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği;
“Tutulacak kayıtlar” başlıklı 30 uncu maddesinde;
“(1) Aile hekimlerinin kullandığı basılı veya elektronik ortamda tutulan kayıtlar, kişilerin sağlık dosyaları ile raporlar, sevk belgesi ve reçete gibi belgeler resmî kayıt ve evrak niteliğindedir.
(2) Kayıtlı kişi sayısı, yapılan hizmetlerin listesi, muayene edilen ve sevk edilen hasta sayısı, kodları ile birlikte konulan teşhisler, reçete içeriği, aşılama, gebe ve lohusa izlemi, bebek ve çocuk izlemi, üreme sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili veriler ve Kurum tarafından belirlenen benzeri veriler evrak kayıt kriterlerine göre belirli aralıklarla düzenli olarak basılı veya elektronik ortamda Kuruma bildirilir.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre aile hekimi tuttuğu kayıtları kişi vatandaşlık numarası (T.C. numarası) üzerinden Sağlık Bakanlığına göndermekte idi.
Anayasa Mahkemesinin aldığı karar uyarınca aile hekiminin kişi vatandaşlık numarası üzerinden Sağlık Bakanlığına veri gönderme yasal alt yapısı ortadan kalkmıştır.
Yine aynı Yönetmeliğin;
“Kayıtların tutulma şekli ve muhafazası” başlıklı31 inci maddesinde;
“(1) Aile hekimi kendisine kayıtlı kişilerin kişisel sağlık dosyalarını tutmakla yükümlüdür. Kayıtların güvenliği ve mahremiyeti aile hekiminin sorumluluğundadır.
(2) Denetim sırasında talep edilmesi halinde, aile hekimi hasta haklarına riayet etmek suretiyle kendisine kayıtlı kişilerin dosyalarını göstermek zorundadır.
(3) Kişi, kendisi ile ilgili tutulan kayıtların bir nüshasını aile hekiminden talep edebilir.
(4) Aile hekimlerinin, lisans hakları Bakanlığa ait olan veya Bakanlıkça belirlenip ilan edilen, standartlara haiz bir aile hekimliği bilgi sistemi yazılımı kullanmaları şarttır.
(5) Aile hekimleri, bakmakla yükümlü olduğu vatandaşlara ait bilgi sisteminde tuttuğu tüm verilerin ilgili mevzuatı çerçevesinde gizliliğini, bütünlüğünü, güvenliğini ve mahremiyetini sağlamakla yükümlüdür.
……” hükmü
Bulunmaktadır.
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere Aile Hekiminin; kendisine kayıtlı kişilerin, kişisel ve sağlık verilerini tutma, saklama ve güvenliği açısından tek sorumlu olduğu açıktır.
Yine Anayasa Mahkemesinin aldığı karar uyarınca Yönetmeliğin 3 inci maddesi (2) numaralı bendinin uygulanması imkânı kalmamıştır.
Sonuç olarak; Sağlık Bakanlığı, Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezinin kişi üzerinden kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama ile ilgili yasal altyapı kalmamıştır. Bu nedenle aile hekimliği biriminin sağlık kayıtlarını toplama, yazılı veri toplama-elektronik ortamda tutma, değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır, kalmamıştır.
Bulaşıcı hastalıklar, bağışıklama ve salgın kontrolü
MADDE 14 – (1) TSM’nin bulaşıcı hastalıklar, bağışıklama ve salgın kontrolüne ilişkin görevleri şunlardır:
Talep: “…bölgesindeki bulaşıcı hastalık ve bağışıklama verilerini toplamak, kayıtlarını tutmak, değerlendirmek,..” ibarelerinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
3) Anayasa Mahkemesi 04.12.2014 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı 8 sıra nolu kararda;
“G- 6495 sayılı Kanun’un; 73. maddesinin;
1- (h) fıkrasının;
……………………………………………………………………
b- (3) numaralı bendiyle değiştirilen 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 47. maddesinin (1), (2) ve (3) numaralı fıkralarının Anayasa’ya aykırı olduklarına ve İPTALLERİNE, kararın Resmi Gazete’ de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜKLERİNİN DURDURULMASINA,” kararını verilmiştir.
6495 sayılı Kanunun ilgili bölümüne bakıldığında;
“6495 sayılı Kanunun Madde73;
3)11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 47 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
(1) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri, e-devlet uygulamalarına uygun olarak daha etkin ve daha hızlı biçimde yerine getirebilmek için, bütün kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından; sağlık hizmeti alanların, aldıkları sağlık hizmetinin gereği olarak ilgili sağlık kurum ve kuruluşuna vermek zorunda oldukları kişisel bilgileri ve bu kimselere verilen hizmete ilişkin bilgileri her türlü vasıtayla toplamaya, işlemeye ve paylaşmaya yetkilidir.
(2) Bakanlık ve bağlı kuruluşları işlediği kişisel sağlık verilerini ilgili üçüncü kişiler ve kamu kurum ve kuruluşları ile ancak bu kişi ve kurumların bu verilere erişebileceği hususunda kanunen yetkili olması hâlinde görevlerini yapmalarına yetecek derecede paylaşabilir.
(3) Bakanlık ve bağlı kuruluşları, mevzuatla kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmek için gereken bilgileri, kamu ve özel ilgili bütün kişi ve kuruluşlardan istemeye yetkilidir. İlgili kişi ve kuruluşlar istenilen bilgileri vermekle yükümlüdür.” Şeklindedir.
Bu Kanun ile; başta Aile Hekimliği Birimleri olmak üzere tüm özel ve resmi sağlık kuruluşlarında tutulan kişi kişisel bilgileri ve sağlık kayıtları Sağlık Bakanlığına elektronik ortamda gönderilmekte idi.
Anayasa Mahkemesi 04.12.2014 günü yaptığı toplantıda, bu Kanunu İPTAL etmiş ve iptal kararının Resmi Gazetede yayınlanıncaya kadar ise bu kanunun YÜRÜRLÜLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA karar vermiştir. Bu karar uyarınca Sağlık Bakanlığının kişi üzerinden kişinin yazılı onayı olmadan kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama yetkisi ortadan kalkmıştır. Diğer bir değişle Sağlık Bakanlığının ve Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezinin kişi üzerinden kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama ile ilgili yasal altyapı kalmamıştır. Bu nedenle aile hekimliği biriminin sağlık kayıtlarını toplama, yazılı veri toplama-elektronik ortamda tutma, değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır, kalmamıştır.
5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu 5 inci maddesi son paragrafında; “…… Aile hekimlerinin kullandığı basılı veya elektronik ortamda tutulan kayıtlar, kişilerin sağlık dosyaları ile raporlar, sevk belgesi ve reçete gibi belgeler resmî kayıt ve evrak niteliğindedir. Bu kayıt ve belgeler, hekimin ayrılması veya kişinin hekim değiştirmesi halinde eksiksiz olarak devredilir. İlgili mevzuatta birinci basamak sağlık kuruluşları ve resmî tabiplerce düzenlenmesi öngörülen her türlü rapor, sevk evrakı, reçete ve sair belgeler, aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde aile hekimleri tarafından düzenlenir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm ile aile hekimine kayıtlı ve hizmet alan kişiler için tuttuğu tüm kişisel ve sağlık verileri resmi kayıt ve evrak niteliğindedir.
25.01.2013 tarih ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği;
“Tutulacak kayıtlar” başlıklı 30 uncu maddesinde;
“(1) Aile hekimlerinin kullandığı basılı veya elektronik ortamda tutulan kayıtlar, kişilerin sağlık dosyaları ile raporlar, sevk belgesi ve reçete gibi belgeler resmî kayıt ve evrak niteliğindedir.
(2) Kayıtlı kişi sayısı, yapılan hizmetlerin listesi, muayene edilen ve sevk edilen hasta sayısı, kodları ile birlikte konulan teşhisler, reçete içeriği, aşılama, gebe ve lohusa izlemi, bebek ve çocuk izlemi, üreme sağlığı ve bulaşıcı hastalıklar ile ilgili veriler ve Kurum tarafından belirlenen benzeri veriler evrak kayıt kriterlerine göre belirli aralıklarla düzenli olarak basılı veya elektronik ortamda Kuruma bildirilir.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre aile hekimi tuttuğu kayıtları kişi vatandaşlık numarası (T.C. numarası) üzerinden Sağlık Bakanlığına göndermekte idi.
Anayasa Mahkemesinin aldığı karar uyarınca aile hekiminin kişi vatandaşlık numarası üzerinden Sağlık Bakanlığına veri gönderme yasal alt yapısı ortadan kalkmıştır.
Yine aynı Yönetmeliğin;
“Kayıtların tutulma şekli ve muhafazası” başlıklı31 inci maddesinde;
“(1) Aile hekimi kendisine kayıtlı kişilerin kişisel sağlık dosyalarını tutmakla yükümlüdür. Kayıtların güvenliği ve mahremiyeti aile hekiminin sorumluluğundadır.
(2) Denetim sırasında talep edilmesi halinde, aile hekimi hasta haklarına riayet etmek suretiyle kendisine kayıtlı kişilerin dosyalarını göstermek zorundadır.
(3) Kişi, kendisi ile ilgili tutulan kayıtların bir nüshasını aile hekiminden talep edebilir.
(4) Aile hekimlerinin, lisans hakları Bakanlığa ait olan veya Bakanlıkça belirlenip ilan edilen, standartlara haiz bir aile hekimliği bilgi sistemi yazılımı kullanmaları şarttır.
(5) Aile hekimleri, bakmakla yükümlü olduğu vatandaşlara ait bilgi sisteminde tuttuğu tüm verilerin ilgili mevzuatı çerçevesinde gizliliğini, bütünlüğünü, güvenliğini ve mahremiyetini sağlamakla yükümlüdür.
……” hükmü
Bulunmaktadır.
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere Aile Hekiminin; kendisine kayıtlı kişilerin, kişisel ve sağlık verilerini tutma, saklama ve güvenliği açısından tek sorumlu olduğu açıktır.
Yine Anayasa Mahkemesinin aldığı karar uyarınca Yönetmeliğin 3 inci maddesi (2) numaralı bendinin uygulanması imkânı kalmamıştır.
Sonuç olarak; Sağlık Bakanlığı, Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezinin kişi üzerinden kişisel verileri ve sağlık kayıtlarını toplama ile ilgili yasal altyapı kalmamıştır. Bu nedenle aile hekimliği biriminin sağlık kayıtlarını toplama, yazılı veri toplama-elektronik ortamda tutma, değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır, kalmamıştır.
Talep: Yukarıdaki maddenin “….ilgili aile hekimlerini filyasyon ekibine katarak belirlenen sorunlara yönelik gerekli önlemleri almak veya aldırmak…” ibarelerinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
ç) Bölgenin aşı ve antiserum ile ilgili lojistik malzeme ihtiyacını belirlemek; müdürlük tarafından tedarik edilen aşı, ilaç, antiserum ve diğer malzemeleri usulüne uygun olarak saklamak; müdürlük ile koordineli olarak bunların, bağışıklama hizmeti veren tüm sağlık kurum ve kuruluşlarına dağıtımının yapılmasını sağlamak,
Talep: “..bağışıklama hizmeti veren tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında izleme ve değerlendirme yapmak,..” ibaresinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
3) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Denetim, sorumluluk ve mal bildirimi” başlıklı “Madde 6” da “Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygunluk ile diğer konularda Bakanlık, ilgili mülkî idare ve sağlık idaresinin denetimine tâbidir…” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre AH ve ASE denetimlerini düzenlemektedir. Bu madde de sağlık idaresinden bahsedilmektedir. Toplum Sağlığı Merkezinden söz edilmemektedir.
Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezi “sağlık idaresi” değildir. Çünkü:
5258 sayılı kanunda sağlık idaresi tanımından ve kimler olduğu konusunda herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Diğer mevzuatlar araştırıldığında ise,
-663 sayılı Sağlık Bakanlığı Ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat Ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede;
(2) İl sağlık müdürlüğü, bağlı kuruluşların il teşkilatının koordinasyonunu yapar ve uyumlu çalışmasını gözetir. Sağlık hizmetleri yönünden ilin durumunu Bakanlıkça belirlenen aralıklarla Bakanlığa rapor eder.
…
(4) İl ve ilçe sağlık müdürlüğü yetki devri çerçevesinde Bakanlıkça yürütülen görevleri il ve ilçe düzeyinde yerine getirir, yapılan düzenlemelere uyumu denetler ve gerekli müeyyideleri uygular.
…
(6) İlçe sağlık müdürlüğünün kurulmadığı yerlerde sağlık grup başkanlıkları oluşturulabilir. Bu başkanlıklara ayrıca kadro tahsisi yapılmaz ve buralarda gerek duyulan hizmetler ilgili ilçede bulunan personel eliyle yürütülür.” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme göre; Bakanlığın il ve ilçedeki sağlık idaresi; İl Sağlık Müdürü, İlçe Sağlık Müdürü ve Sağlık Grup Başkanı dır.
** “Türkiye Halk Sağlığı Kurumu” başlıklı Madde 26 da “ (1) Bakanlık politika ve hedeflerine uygun olarak, temel sağlık hizmetlerini yürütmekle görevli, Bakanlığa bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu kurulmuştur.” Hükmü bulunmaktadır.
** “Bağlı kuruluşların teşkilatı” başlıklı Madde 35 de “(1) Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu merkez teşkilatından, diğer bağlı kuruluşlar, merkez ve taşra teşkilatından meydana gelir. (Ek cümle: 2/1/2014-6514/5 md.) … (3) Bağlı kuruluşların taşra teşkilatı ilgili mevzuatına göre kurulan hizmet birimlerinden meydana gelir. Bağlı kuruluşlardan Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun taşradaki yönetim görevi halk sağlığı müdürlüklerince, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun taşradaki yönetim görevi kamu hastane birliklerince Kurumlarına bağlı olarak yerine getirilir.” Hükmü bulunmaktadır. İlgili hükümlerde Sağlık Bakanlığı Taşra Teşkilatı olarak; İl, İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Grup Başkanlığı belirlenmişken, Toplum Sağlığı Merkezinden bahsedilmemektedir.
Bu hükme göre; Aile Hekimliğinden sorumlu olan THSK nun taşra teşkilatı olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak belirlenmiştir. Bu tanımdan yola çıkılarak sağlık idaresi olarak Halk Sağlığı Müdürlüğü nünde kabul edilmesi gerekmektedir.
663 sayılı Kanunu hükümlerine bakıldığında; Sağlık Müdürlüğü, Halk Sağlığı Müdürlüğü, İlçe Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Grup Başkanlığı sağlık idaresi olarak belirlenmiştir. Toplum Sağlığı Merkezi sağlık idaresi DEĞİLDİR.Ayrıca Toplum Sağlığı Merkezinin sağlık idaresi olması ile ilgili bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle Toplum Sağlığı Merkezine denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme yetkisi verilemez.
Talep: Bu maddenin tümü ile iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
ğ) Okul çağı, hac ve umre, hareketli nüfus (tarım işçileri, göçmenler gibi) ve riskli bölgede salgın kontrolü aşılamaları dahil destek aşılama çalışmalarını aile sağlığı merkezleri ile işbirliği içerisinde yürütmek ya da yürütülmesini sağlamak, bu çalışmalara bölgesindeki sağlık çalışanlarının aktif olarak katılımını sağlamak ve takibini yapmak,
Talep: “…aile sağlığı merkezleri ile işbirliği içerisinde yürütmek ya da yürütülmesini sağlamak…” ibaresinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
ı) Gerekli durumlarda aşı, antiserum ve ilaçlar ile ilgili materyalden numune alınmasını ve müdürlüğe gönderilmesini sağlamak,
Talep: “..ve uygulanmasını sağlamak.” İbaresinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
ö) Kurum ve müdürlük tarafından bazı bulaşıcı hastalıklara veya bulaşıcı hastalık komplikasyonlarına yönelik olarak temin edilen ilaçların aile hekimleri ve/veya diğer sağlık kurum ve kuruluşları aracılığıyla ilgili kişilere ulaşmasını sağlamak,
ş) Bulaşıcı hastalıklar alanında mevzuat ile öngörülen diğer görevleri yapmak.
Tüberküloz kontrol hizmetleri
MADDE 15 – (1) TSM’nin tüberküloz (verem) kontrol hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Verem hastalarının ve temaslılarının, tanı ve izlenmesi amacıyla balgam incelemesi, röntgen ve diğer tanı hizmetlerini yürütmek veya bu işler için kişileri ilgili sağlık kuruluşuna sevk ederek takibini yapmak,
Zoonotik ve vektörel hastalıkların kontrolü
MADDE 16 – (1) TSM’ninzoonotik ve vektörel hastalıkların kontrolü hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Sıtma sürveyans çalışmalarını planlamak, koordine etmek ve raporlamak,
Erken uyarı ve cevap sistemine ilişkin hizmetler
MADDE 17 – (1) TSM’nin erken uyarı ve cevap sistemine ilişkin görevleri şunlardır:
Bulaşıcı olmayan hastalıkların kontrolüne ilişkin hizmetler
MADDE 18 – (1) TSM’nin bulaşıcı olmayan hastalıkların kontrolüne ilişkin görevleri şunlardır:
Talep: “…veya yapılmasını sağlamak” ibaresinin iptali gerekmetedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
ç) Bölgede sık görülen hastalık ve durumları belirleyerek bunların önlenmesi için programlar geliştirmek, geliştirilmiş olan programları uygulamak veya bölgedeki sağlık kuruluşları ve diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak uygulanmasını sağlamak.
Talep: “…uygulanmasını sağlamak” ibaresinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
Kadın ve üreme sağlığı hizmetleri
MADDE 19 – (1) TSM’nin kadın ve üreme sağlığı hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
Talep: b) bölümünün tümü ile iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
ç) Bölgesindeki sağlık kuruluşlarının (aile hekimliği birimleri, kamu hastaneleri, üniversite hastaneleri, özel sağlık kuruluşları gibi) kadın ve üreme sağlığı hizmetleri ile ilgili verilerini ve bilimsel çalışmalarını izlemek ve değerlendirmek,
Talep: ç) bölümünün tümü ile iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
Talep: “….evlilik işlemi için gerekli sağlık raporunun aile hekimlerince verilmesini sağlamak,” bölümünün iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
Talep: e) bölümünün tümü ile iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
Talep: “….ve yürütülmesini sağlamak.” İbaresinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
Ulusal programlar ile ilgili hizmetler
MADDE 20 – (1) TSM’nin ulusal programlara ilişkin görevleri şunlardır:
Talep: “…ve/veya yapılmasını sağlamak” ibaresinin iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Tanımlar” başlıklı Madde 2 de “Aile hekimi; kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre aile hekimi kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis ve rehabilite edici sağlık hizmeti vermektedir. Sayılan görevleri aile hekimi yerine getirmektedir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
Adli tıbbi hizmetler ve ölüm kayıt hizmetleri
MADDE 21 – (1) TSM’nin adli tıbbi hizmetler ve ölüm kayıt hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
Acil sağlık hizmetleri
MADDE 22 – (1) TSM’nin acil sağlık hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
Kaza ve yaralanmalardan korunma hizmetleri
MADDE 23 – (1) TSM’nin kaza ve yaralanmalardan korunma hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
Görüntüleme ve laboratuvar hizmetleri
MADDE 24 – (1) TSM’nin görüntüleme ve laboratuvar hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
Talep: a) bölümünün maddesinin tümü ile iptali gerekmektedir.
Gerekçe:
1) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Personelin statüsü ve malî haklar” başlıklı Madde 3 de “……Aile hekimlerince talep edilen tetkik ve sarf malzemelerinin giderleri halk sağlığı müdürlükleri tarafından hak sahiplerine ayrıca ödenir.” Hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre Aile Hekimlerince talep edilen tetkik ve sarf malzemelerinin nerden sağlanacağı konusunda veya Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından sağlanması konusunda bir hüküm yoktur. Aile Hekimi madde hükmüne göre Sağlık Bakanlığının ruhsat verdiği özel ve resmi laboratuvarlardan hizmet alma hakkına bu sahiptir. Çünkü Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından verilen hizmetlere karşı alınan bedel ile özel sağlık kuruluşlarından alınan aynı hizmete ödenen bedel aynıdır. Ayrıca Kanun da verilmeyen bir yetki laboratuvar hizmetinin sadece Müdürlüğünün planlamasında verilmesi hükmü kanuna aykırıdır. Aile Hekimi Sağlık Bakanlığından onaylı (kamu da dahil) her laboratuvardan hizmet alabilir ve bu kısıtlanamaz. Ruhsatlı laboratuvardan alınan hizmetin karşılığı da müdürlük tarafından ödenmek zorundadır. Açıklanmaya çalışılan gerekçelerden dolayı bu hüküm tümü ile iptal edilmelidir.
2) 5258 sayılı AH Uygulama Kanunu “Hizmetin esasları” başlıklı Madde 5 de “… Aile hekimliği hizmetleri dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetleri toplum sağlığı merkezleri tarafından verilir ve bu merkezlerin organizasyonu, kadroları, görevleri ile çalışma usûl ve esasları Türkiye Halk Sağlığı Kurumunca belirlenir. …” Hükmü bulunmaktadır.
Bu hüküm ile Toplum Sağlığı Merkezlerinden bahsedilmektedir. Dikkati çeken husus; Toplum Sağlığı Merkezlerinin, aile hekimliği dışında kalan birinci basamak sağlık hizmetlerini verecek bir birim olacağı öngörülmesi, ayrı bir sağlık idaresi olarak belirlenmemesidir. Sadece hizmet alanında aile hekimliği birimleri gibi ayrıca bir hizmet birimi tanımlanmıştır. Diğer bir değişle Aile Hekimliği Uygulamasındaki verilen hizmetlerle ve aile hekimliği ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezinin bir görevi, ilgisi bulunmamaktadır. Bu nedenle Aile Hekimliği Uygulamaları ile ilgili Toplum Sağlığı Merkezlerine herhangi bir yetki, denetleme, kayıtları ulaşma ve izleme görevi verilemez.
Çevre sağlığı hizmetleri
MADDE 25 – (1) TSM’nin çevre sağlığı hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) İlgili mevzuata göre; yüzme sezonu içerisinde, yüzme amaçlı kullanılan deniz ve/veya göl suyundan müdürlük tarafından planlanan numune alma takvimine göre numune almak; ilgili verileri toplama sistemine işlemek ve analiz sonuçlarını değerlendirmek; tespit edilen uygunsuzluklara ilişkin ilgili kurum ve kuruluşları bilgilendirmek ve uygunsuzluğun giderilmesi için alınacak önlemleri takip etmek,
ğ) Bölgesinde piyasa gözetim ve denetim hizmetleri kapsamında gerekli olan çalışmaları yürütmek,
ı) İlgili mevzuatına göre mezarlıkların yer seçimi ile alakalı işlemleri yapmak.
Çalışan sağlığı ve güvenliği hizmetleri
MADDE 26 – (1) TSM’nin çalışan sağlığı ve güvenliği hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Meslek hastalığı, işle ilişkili hastalık ve iş kazaları açısından bölgesini takip etmek, halk sağlığı için önem arz eden olayın meydana geldiği iş yerlerinde ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak gerekli tedbirleri almalarını istemek,
Olağan dışı durumlar ve afetlerde sağlık hizmetler
MADDE 27 – (1) TSM olağan dışı durumlar ve afetlerde, bölgesinde, afet organizasyonu ile ilgili olarak afete hazırlık, afete müdahale ve afet sonrası yapılacak iş ve işlemleri, ilin il sağlık afet ve acil durum planı (İLSAP) doğrultusunda gerçekleştirir.
Sağlığın geliştirilmesi ve teşvikine dair hizmetler
MADDE 28 – (1) TSM’nin sağlığın geliştirilmesi ve teşvikine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Engelliler, yaşlılar gibi risk gruplarına yönelik olarak ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliği içinde çalışmalar yapmak.
Hizmet içi eğitim hizmetleri
MADDE 29 – (1) TSM’nin hizmet içi eğitim hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
Toplu yaşam alanları ve okul sağlığı hizmetleri
MADDE 30 – (1) TSM’nin toplu yaşam alanları ve okul sağlığı hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Okul çağı çocuklarının aşılarını yapmak veya yapılmasını sağlamak ve sonuçları müdürlüğe bildirmek,
(2) TSM’nin mevsimlik nüfus hareketlerine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Mevsimlik tarım işçilerine yönelik farkındalık eğitimleri düzenlemek,
Ağız ve diş sağlığı hizmetleri
MADDE 31 – (1) TSM’nin ağız ve diş sağlığı hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
Evde sağlık hizmetleri
MADDE 32 – (1) TSM’nin evde sağlık hizmetlerine ilişkin görevleri şunlardır:
ç) Bakanlık ve Kurumun belirlediği yapılanmaya uygun olarak ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak.
Sosyal hizmet çalışmaları
MADDE 33 – (1) Toplum kalkınması çalışmalarında ve yardım hizmetlerinde ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar.
Çocuk ve ergen sağlığı hizmetleri
MADDE 34 – (1) Çocuk ve ergen sağlığı hizmetleri kapsamında Bakanlığın planladığı tüm programları yürütür ve/veya yürütülmesini sağlar.
Kanser erken teşhis, tarama ve eğitim hizmetleri
MADDE 35 – (1) Kanser kontrolü kapsamında Kurumun planladığı programları aile sağlığı merkezleri ile birlikte yürütür ve/veya yürütülmesini sağlar.
Ruh sağlığı programları
MADDE 36 – (1) Bakanlık tarafından hazırlanan ruh sağlığı programlarını yürütür ve/veya yürütülmesini sağlar.
Diğer görevler
MADDE 37 – (1) Sağlık turizmi, turizm hekimliği, göçerlerin bakımı, sağlık taramaları, entegre sağlık hizmet sunumu gibi konularda Bakanlığın ve/veya Kurumun yayımladığı mevzuat ve talimatlara göre hizmet vermek ve müdürlüğün verdiği diğer görevleri yapmak.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Bağlı Birimler
Birim açılması
MADDE 38 – (1) Toplum sağlığı merkezi bünyesinde KETEM, AÇS-AP, VSD, TSM İSG, Diyabet ve Obezite, Hemoglobinopati Tanı, Deri ve Zührevi Hastalıklar, Sıtma ile Mücadele, Sağlık Evi bağlı birimleri açılabilir.
KETEM birimi
MADDE 39 – (1) KETEM biriminin görevleri şunlardır:
ç) Tütün ve alkol mücadelesi ile ilgili olarak yürütülmesi uygun görülen Kurum programlarına destek olmak,
AÇS-AP birimi
MADDE 40 – (1) Kadın, ana, çocuk ve ergenlerin sağlık düzeyini yükseltmek, üreme sağlığı hizmetlerini sunmak ve diğer sağlık kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği içinde kadın, ana, çocuk ve ergen sağlığı hizmetlerinin sunumunu, koruyucu sağlık hizmetleri ilkelerine uygun olarak gerçekleştirmek üzere açılan AÇS-AP biriminin görevleri şunlardır:
ç) Kadın, ana, çocuk, ergen ve üreme sağlığına yönelik hizmet sunan diğer kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yaparak hizmetlerin sunumunda koordinasyon sağlamak,
ğ) Gerektiğinde il dışı sağlık personelinin de kadın, ana, çocuk, ergen ve üreme sağlığı konularında eğitimlerini sağlamak,
ı) Kadın, ana, çocuk, ergen ve üreme sağlığı konuları ile ilgili yürüttüğü hizmetlerin kayıt ve bildirimlerini yapmak,
(2) Sağlık personelinin kadın, ana, çocuk, ergen ve üreme sağlığı kapsamındaki hizmet içi eğitimlerinin planlanması ve yürütülmesi için, Kurumca belirlenen fiziki yapı, insan kaynakları ve günlük hizmet yükü gibi kriterler göz önünde bulundurularak, açılan birimler, ihtiyaç çerçevesinde Eğitim Merkezi olarak faaliyet gösterebilir.
VSD birimi
MADDE 41 – (1) VSD biriminin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
ç) Hasta ile birlikte Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanacak yeri ve DGT uygulayacak kişiyi kararlaştırmak, DGT uygulamalarının takibini yapmak,
ğ) Tüberküloz hastalarının tedavilerinde kullanılan ilaç ve malzemelerin planlamasını, teminini, stok yönetimini ve dağıtımını sağlamak; Kurumca temin edilen tüm verem ilaçlarını verem hastalarına ve koruma tedavisi alanlara ücretsiz olarak vermek,
ı) Tüberkülozlu hastaların temaslıları arasından hastalık bulaşmış kişileri tespit etmek amacıyla temaslı taramalarını yapmak ve koruyucu tedavi hizmetlerini yürütmek,
İş sağlığı ve güvenliği birimi
MADDE 42 – (1) İş sağlığı ve güvenliği biriminin görevleri şunlardır:
ç) Çalışan sağlığı ve güvenliği konusunda verilen diğer görevleri yürütmek.
(2) İş sağlığı ve güvenliği birimlerinin sunduğu hizmetin sunumuna dair usul ve esaslar Kurumca belirlenir.
Diyabet ve obezite birimi
MADDE 43 – (1) Diyabet ve obezite biriminin görevleri şunlardır:
ç) İlgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği halinde obezitenin önlenmesine yönelik bilgi, eğitim ve danışmanlık hizmeti vermek,
BEŞİNCİ BÖLÜM
Toplum Sağlığı Merkezinde Çalışanların Görev Tanımları ve Sorumlulukları
Genel hükümler
MADDE 44 – (1) TSM personeli 22.5.2014 tarihli ve 29007 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik hükümleri doğrultusunda tanımlanan iş ve görevleri yapar.
(2) Hizmette olmayan personelin işini yürütmek üzere, toplum sağlığı merkezi başkanı, personelden uygun birisini görevlendirir. Görevlendirilen personel, görevleri ile ilgili yetki ve sorumlulukları dâhilinde çalıştırılır.
TSM başkanının görevleri
MADDE 45 – (1) TSM başkanı, toplum sağlığı merkezi ve bağlı birim çalışanlarının amiri olup, idari ve teknik tüm işlerin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yürütülmesini sağlar ve denetler.
(2) TSM başkanının görevleri şunlardır:
ç) Toplum sağlığı merkezi ve bağlı birim personelinin çalışmalarını koordine etmek, izlemek ve değerlendirmek; aksaklıkları belirleyerek işlerin düzgün olarak yürütülmesi için gereken önlemleri almak,
ğ) Bakanlık politika ve stratejileri doğrultusunda, bölgesinde bağışıklama hizmetleri için aylık ve yıllık plan ile programları hazırlamak, bunları uygulamak ve uygulatmak üzere ilçe aşı sorumluluğu görevini yürütmek veya ilçe aşı sorumlusu olarak bir hekimin müdürlük tarafından görevlendirilmesini sağlamak,
ı) Hasta/çalışan hakları ve güvenliği ile ilgili çalışmaları yürütmek,
Hekimin görevleri
MADDE 46 – (1) Hekim, TSM başkanı tarafından bir ya da birden fazla konu veya birimin işlerini yürütmek üzere görevlendirilebilir. Hekim, görevlendirildiği konu veya birimin işlerinin planlanması, yürütülmesi, izlenmesi ve değerlendirilmesinden sorumludur.
(2) Hekimin görevleri şunlardır:
ç) Çevre sağlığı hizmetlerini, mevzuattaki yetki ve sorumluluğuna uygun olarak yürütmek,
ğ) Halka yönelik sağlık eğitimini yapmak,
ı) Personele yönelik hizmet içi eğitim programlarını yürütmek,
ö)Yıllık plan ve programlar çerçevesinde, bulunduğu bölgedeki aile sağlığı merkezlerinde görevli sağlık personelinin hizmet içi eğitimlerini vermek,
Diş hekiminin görevleri
MADDE 47 – (1) Diş hekimleri TSM başkanı tarafından bir ya da birden fazla konu ve birimin işlerini yürütmek üzere görevlendirilebilir. Diş hekimi, görevlendirildiği konu veya birimin işlerinin planlanması, yürütülmesi, izlenmesi ve değerlendirilmesinden sorumludur.
(2) Diş hekiminin görevleri şunlardır:
ç) Toplumun sağlığının korunması, geliştirilmesi ve teşviki hizmetlerinde görev almak,
Sağlık memuru (toplum sağlığı), hemşire ve ebenin görevleri
MADDE 48 – (1) TSM’de görev yapan sağlık memuru (toplum sağlığı), hemşire ve ebenin görevleri şunlardır:
ç) Bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıkların kontrolü çalışmalarına katılmak,
ğ) Koruyucu ruh sağlığı hizmetlerinde görev almak,
ı) Birey ve grup eğitimlerine katılmak, halkın sağlık eğitimi çalışmalarının planlanması ve uygulanmasında görev almak,
Sağlık evi personelinin görevleri
MADDE 49 – (1) Sağlık evlerinde çalışmakta olan personel, hizmet yönünden o bölgenin bağlandığı aile hekimine; idari yönden ise toplum sağlığı merkezine bağlı olarak çalışırlar.
(2) Sağlık evi personelinin görevleri şunlardır:
ç) Sorumluluk alanında sağlıkla ilgili kayıtları tutmak,
ğ) Bölgesindeki riskli gebeleri tespit etmek ve misafir anne uygulaması kapsamına alınması için faaliyetlerde bulunmak,
ı) Evlilik öncesi danışmanlık hizmetlerinde görev almak,
ö) Sorumluluk alanında, bağlı olduğu toplum sağlığı merkezi koordinasyonunda halk eğitimleri yapmak,
Röntgen teknisyeni/röntgen teknikerinin görevleri
MADDE 50 – (1) TSM’de görev yapan röntgen teknisyeni/röntgen teknikerinin görevleri şunlardır:
ç) TSM Başkanının vereceği görevi ile ilgili diğer işleri yapmak.
Laboratuvar teknisyeninin görevleri
MADDE 51 – (1) Laboratuvar teknisyeni görevini ifa ederken meslek dalının gerektirdiği tüm hizmetleri verir.
(2) Laboratuvar teknisyeninin görevleri şunlardır:
ç) Laboratuvarın temiz ve düzenli tutulmasını sağlamak,
ğ) TSM başkanının vereceği diğer işleri yapmak.
Tıbbi teknoloğun görevleri
MADDE 52 – (1) TSM’de görev yapan tıbbi teknoloğun görevleri şunlardır:
ç) Bulaşıcı hastalıkların ve bulaşıcı olmayan hastalıkların kontrolü çalışmalarına katılmak,
ğ) Hizmetle ilgili verilen diğer görevleri yapmak.
Sosyal çalışmacının görevleri
MADDE 53 – (1) TSM’de görev yapan sosyal çalışmacının görevleri şunlardır:
ç) Toplumda saptanan sorunların çözümlenmesine katkıda bulunacak kaynakları araştırarak, harekete geçirici, verimliliği arttırıcı ve yeni kaynak oluşumunu sağlayıcı çalışmalar yapmak,
ğ) Görevi ile ilgili kayıt ve formları tutmak,
ı) Hizmet ile ilgili verilen diğer görevleri yapmak.
Psikoloğun görevleri
MADDE 54 – (1) Psikoloğun görevleri şunlardır:
ç) Riskli ve duyarlı gruplara psikolojik destek sağlanmasında görev almak,
ğ) Toplum kalkınması hizmetlerinde görev almak,
ı) Ruh sağlığı çalışmalarına katılmak,
Diyetisyenin görevleri
MADDE 55 – (1) TSM’de görev yapan diyetisyenin görevleri şunlardır:
ç) Toplumun beslenme sorunlarının belirlenmesi, çözüm yollarının planlanması ve uygulanmasında görev almak,
ğ) Hizmet ile ilgili verilen diğer görevleri yapmak.
Çevre sağlığı teknisyeninin görevleri
MADDE 56 – (1) TSM’de görev yapan çevre sağlığı teknisyeninin görevleri şunlardır:
ç) Her türlü içme ve kullanma sularının sağlıklı olup olmadıklarının kontrolünü yapmak, numune alarak ilgili birime göndermek, kirli suların ıslahı için gerekli önlemleri almak, bakiye klor tespiti yapmak,
ğ) Çevre sağlığı, bulaşıcı ve salgın hastalıklar ile sosyal hastalıklardan korunma konusunda halkla işbirliği yapmak ve bu konularda onları toplu olarak ya da tek tek eğitmek,
ı) Enfeksiyon hastalıklarının kaynağını bulma ve koruyucu tedbirleri alma yönünden epidemiyolojik araştırmalara katılmak,
Tıbbi sekreter ve daktilografın görevleri
MADDE 57 – (1) TSM’de görev yapan tıbbi sekreter ve daktilografın görevleri şunlardır:
ç) Giden evraka ait her türlü posta işlemlerini yapmak ve resmi pul hesaplarını tutmak,
ğ) Ayniyat saymanı yok ise onun görevlerini yürütmek,
Şefin görevleri
MADDE 58 – (1) Şef, toplum sağlığı merkezindeki idari ve mali işlerinden sorumludur.
(2) Şefin görevleri şunlardır:
Ayniyat saymanı ve ambar memurunun (taşınır kayıt ve kontrol yetkilisi) görevleri
MADDE 59 – (1) TSM’de görev yapan ayniyat saymanı ve ambar memurunun (taşınır kayıt ve kontrol yetkilisi) görevleri şunlardır:
ç) Demirbaş ve tüketim malzemelerinin temini, kaydı, saklanması, bakımı, onarımı, kullanacak personele senet karşılığı teslimi ve kullanılamayacak duruma gelenlerin kayıt düşüm işlemlerini yürütmek,
Veri hazırlama ve kontrol işletmeninin görevleri
MADDE 60 – (1) TSM’de görev yapan veri hazırlama ve kontrol işletmeninin görevleri şunlardır:
ç) Toplum sağlığı merkezinde üretilen ya da toplum sağlığı merkezine gönderilen verileri elektronik ortama kaydetmek ve veri kontrolünü yapmak,
Memurun görevleri
MADDE 61 – (1) TSM’de görev yapan memurun görevleri şunlardır:
Şoförün görevleri
MADDE 62 – (1) TSM’de görev yapan şoförün görevleri şunlardır:
ç) Günlük gezi programı, kat edilen kilometre, yakıt veya harcama ile taşıtın kullanıldığı süre hakkında istenilen bilgiyi tıbbi sekretere vermek,
Hizmetlinin görevleri
MADDE 63 – (1) TSM’de görev yapan hizmetlinin görevleri şunlardır:
ç) TSM başkanının vereceği diğer işleri yapmak,
ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelikler
MADDE 64 – (1) 6/2/1997 tarihli ve 22900 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) 14/12/2000 tarihli ve 24260 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezleri Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
(3) Diğer mevzuatta, Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri Yönetmeliğine ve Kanser Erken Teşhis ve Tarama Merkezleri Yönetmeliğine yapılmış olan atıflar bu Yönetmeliğe yapılmış sayılır.
Yürürlük
MADDE 65 – (1) Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 66 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.