Tüm üyelerimizin dikkatine,
Bu salgın sürecinde sahada bireyleri ilk ve en çok gören bizlere, diğer sağlık çalışanlarından ayrı tutularak, emeğimizin karşılığı verilmediği gibi hiç gündeme bile getirilmedi. Bu “yok sayılmayı” kabul etmiyoruz. Hakettiğimiz emeğimizin karşılığını istiyoruz.
…… İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE
(Sağlık Bakanlığına İletilmek Üzere)
Aralık 2019’da Çin Halk Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan ve çeşitli ülkelerden bildirimi yapılan yeni bir alt tipe bağlı Koronavirüs hastalığının (COVİD-19) tüm dünya için halk sağlığı tehdidi oluşturmuştur. Bunun üzerine 11 Martta Dünya sağlık örgütü tarafından pandemi ilan edilmiştir. Bu tarihten bir gün önce 10 Martta Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından ilk vaka bildirimi yapılmış, ardından Cumhurbaşkanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından bir dizi önlemler alınmıştır. Alınan önlemlere bağlı olarak kademe kademe görevlendirmeler yapılmıştır.
Aile Hekimliği Çalışanlarını oluşturan Aile hekimi ve Aile Sağlığı Çalışanları Pandemi süresince Yurtdışından gelen kişilere sağlık raporu düzenlemekten başlayarak aynı kişilerin 14 gün izolasyonda olduğu dönemde telefonla takiplerini yapmaya devam etti. Yine olası/şüpheli vakaları 26000 aile hekimi her gün hafta içi hafta sonu ayırt etmeksizin aramaya devam ediyor. 65 Yaş üstü büyüklerimizin evlerinde sokağa çıkma yasağına uymalarını teşvik, sosyal mesafeye uymaları konusunda bilgilendirme, temizlik planlamasının yapılması ve benzeri konularda hatırlatmalar için aramalar yapmaktayız. Sağlık kuruluşuna başvuran her hastaya test yapıldığında, Yurtdışından giriş yapıldığında, seyahat sonrası o şehre giriş yapıldığında keza aynı şekilde aile hekimliği bilgi sistemlerine uyarı gelmektedir. Birime iletilen kişiler Aile Hekimleri tarafından aranarak bilgilendirme ve semptom takipleri yapılmaktadır. Yine geçtiğimiz günlerde af kapsamında Cezaevlerinden çıkan veya izinli ayrılan kişiler de en son bulundukları aile hekimlerine bildirilmiş ve 14 gün boyunca izlemleri yapılmış aranmışlardır.Üstelik bu aramalar bitince bağlı oldukları aile hekimliği birimleri üzücü şekilde değiştirilmiştir. Cezaevi hekimleri bu süreçte salgın nedeniyle çıkan infaz yasası nedeniyle mahkumların kurumdan ayrılış muayenelerini yapmak için günlerce mesai kavramı olmadan mesaiyi aşan çok uzun sürelerde çalışmak zorunda kalmış, nüfus ve hakediş kaybına uğramış halen de zor şartlar altında çalışmaktadırlar.
Öte yandan aile sağlığı merkezleri hastaların sağlık sistemiyle ilk karşılaştıkları, çalışanların covid19 şüpheli veya değil bilinmeksizin gerekli tedaviyi uyguladıkları gerekirse yönlendirdikleri yerlerdir. Hastanelerde acil dışında neredeyse tüm poliklinikler çok düşük sayıda ve mhrs ile hasta bakarken bu yükü birinci basamakta Aile Hekimleri göğüslemektedir. Halk hastaneye gitmekten korkmakta fiziki şartları hastanelere göre yetersiz Asmleri tercih etmektedir. Dolayısıyla en büyük risk grubu belki de Aile Hekimliği Çalışanlarıdır. Bu risklerin yanında daha önce yaptıkları koruyucu sağlık hizmetlerinden de taviz vermeden devam etmiş. Hatta önlemleri alarak danışan ve hastaların çekincelerini de ortadan kaldırıp aşı gibi önemli bağışıklama hizmetinin yanı sıra gebe izlem gibi anne/bebek ölümü oranlarını düşüren hizmetlerin aksamasını engellemişlerdir. Ki bu tüm dünyada gelişmişlik göstergesidir. Tüm bu işlerle birlikte Aile Hekimlerinin Filyasyon çalışmalarına katılımını Sayın Sağlık Bakanımız “Filyason çalışmamızın büyük bir kısmı aile hekimleri tarafından yürütülüyor. Belirtilerin çıkıp çıkmadığı aile hekimleri tarafından araştırılmaktadır. Sahip olduğumuz veri kaynağımızın bir kısmı aile hekimleri ile kurduğumuz bu ağdır. Filyasyon sağlam veri kaynağına ihtiyaç vardır.” sözleriyle ifade etmişlerdir. Dünya Sağlık Örgütü’nün başarılı olduğumuzu vurguladığı bu çalışma sistemindeki yerimiz yadsınamayacak derecede önemlidir. Nitekim sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı HSYS VAKA TAKİP MODÜLÜ SÜREÇLERİ talimatnamesinde aile hekimlerinin görevleri de açıkça belirtilmiştir ve takip ettiği izolasyon sayısı, vaka ve test sayısı her gecen gün arttığı için izleyeceği kişi sayısı da artmaya devam etmektedir.
Bakanlık Makamından alınan 09/04/2020 tarihli ve 382 sayılı Onay kapsamında, filyasyon yapan ve covid ile ilgili yerlerde çalışanlara pandemi ücreti adı altında tavan ücreti üzerinden ödeme yapılması kararı verilmiş ve 2020 Nisan ayında yatırılmıştır. Mayıs ve Haziran aylarında da devam edecektir. Maalesef süreç içinde bu hesaba aile hekimleri dahil edilmemiş olması özveri ile çalışan biz aile hekimlerini hayal kırıklığına uğratmıştır.
Sağlık Bakanlığı personeli olarak filyasyon işini asıl yapması gereken merkezlerin yerine Aile Hekimliği Çalışanlarınınca yapılması, hastanelerde birçok poliklinik hizmetleri verilmeyerek bu hizmetlerin neredeyse tamamı aile hekimlerine yönlendirilmekte, hafta sonları dahil aile hekimleri tarafından bu hizmetler özveriyle yapılırken aile hekimliği çalışanları olarak diğer personelden ayrık görülmemiz açıkçası bizleri üzmüştür. Nitekim aile hekimliğinde yapmış olduğumuz tüm hizmetler devam edilirken, performans izlemleri bile bu dönemde ertelenmemişken üstüne yeni görevlerin verilmesine rağmen işlerimiz özveriyle devam ettirmemize rağmen ödüllendirmek yerine aksine sanki ceza veriliyor hissine kapıldık. Çalışanların cezalandırıldığı ama çalışmayanların ise ödüllendirildiği bu pandemi döneminde en azından gönül almak adına ek çalışmalarımız karşılığı ve üvey evlat muamelesi önyargısını kırmak adına İlçe Sağlık Müdürlüğü/Toplum Sağlığı Merkezlerinde görevli emsalleri kadar hakkımız olan ek ödemeyi talep ediyorum.